DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

İdo Tatlıses’in eşi Yasemin Şefkatli, annelik süreciyle alakalı merak edilenleri anlattı

Yayınlanma Tarihi : Google News
İdo Tatlıses’in eşi Yasemin Şefkatli, annelik süreciyle alakalı merak edilenleri anlattı

İkiz bebeklerini geçtiğimiz aylarda kucağına alan fenomen Yasemin Şefkatli annelik süreci hakkında konuştu.

ensonhaber.com

Ünlü türkücü İbrahim Tatlıses ve Derya Tuna’nın oğlu İdo Tatlıses ile
2021 yılında nikâh masasına oturan Yasemin
Şefkatli, geçtiğimiz temmuz ayında ikiz bebek beklediğini
duyurmuştu.

Yasemin Şefkatli ve İdo Tatlıses’in ikizleri, geçtiğimiz ay
sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmişti. Bebeklerine kavuşan çifti, aileleri ve
yakın çevreleri yalnız bırakmamıştı.

Şimdilerde tüm vaktini ikizleri Sinan Emir ve İbrahim Ayel’e
ayıran Yasemin Şefkatli, hamilelik sürecinde yaşadığı zorlukları takipçileriyle
paylaştı:

“8’inci haftada öğrendik ikiz olduklarını”

“Hazır boşluk bulmuşken kendi hamilelik sürecimi aktarayım…
8’inci haftada öğrendik ikiz olduklarını. Tek bebek zannediyorduk. Biri kendini
saklamış, böyle şeyler olabiliyormuş.

“Ölümüne
bulantılar başladı”

İlk öğrendiğim an doktoruma ‘sıkışacaklar’ dedim. Ölümüne
bulantılar başladı. Hiçbir şey yiyemiyordum, hatta koklayamıyordum bile. Bazen
bütün gün sadece salatalık yediğim oldu.

“5 kilo verdim”

O sırada çekimlere devam ediyordum ama arada kusmalar
oluyordu. Bir noktadan sonra üç aya yakın her gün serum aldım, öyle bir su
kaybı… 5 kilo verdim. Yataktan kalkamıyordum, sürünerek gidiyordum lavaboya.
Bunlar 4’üncü ayda yavaşça geçmeye başladı. Ve sonra hop, tekrar hastane.
Böbrek enfeksiyonu geçirdim ve 1 hafta hastanede kaldık. Ağrıdan inliyordum, 15
güne yakın uykusuz kaldım. Acıdan yemek bile yiyemiyordum.

“Anne karnında operasyon”

Bunu da atlattık derken ikizler arasında transfüzyon
sendromu (Bu sendrom eğer iki bebeğin kullandığı plasentanın damarlarında
bağlantı olursa görülür. Damar paylaşımı sonucunda bebeklerden birine daha
fazla kan giderken, diğerine daha az kan gider) başlangıcı olduğunu ve anne karnında operasyon olması gerektiğini öğrendik. Bu operasyonun tüm ihtimalleri
söylendi bize, ilk başta ne düşüneceğimi, ne yapacağımı bilemedim. Hemen kötü
ihtimaller, korkular yüklendi bedenime ve beynime. Moralimi yüksek tutmam
gerektiğini söylediler.

“Sıkı bir diyet uyguladım”

Gittiğimiz başka bir doktor operasyonu şu an
yapamayacağını, Ayel’in kalbinde bir sıkıntı olduğunu ve artık yakın takip
yapması gerektiğini, bebeklerin risk taşıdığını söyledi. Günlerce uyumadan
karnımdaki hareketleri takip ettim, hareket olmadığında ‘acaba bir sorun mu
var’ diye doktorlarımıza yazıyordum. Bebeklerimin yaşama tutunması için
sıvıları dengede tutmak adına müthiş sıkı bir diyet uyguladım, doktorum böyle
yapmamı istedi. Resmen bir parça makarna yemek için yalvarıyordum.”

“Ayel’in doğum sonrası operasyon geçirmesi
gerektiğini söylediler”

Hastanede bir konseye katıldık ve bebeğin kalbinde gidişatın
ne olacağına baktı doktorlar. Ayel’in doğum sonrası operasyon geçirmesi
gerektiğini söylediler ve daha pozitif bir sonuçla ayrıldık hastaneden.

“Her şey güzel olacak Yasemin”

Kendime ‘her şey güzel olacak Yasemin’ diye tekrarlıyordum,
çok inanıyordum buna. 20 Ocak gecesi feci bir sancı başladı, apar topar
hastaneye gittik. İki gün boyunca birkaç işlem için ağrı kesicilerle doğumu
bekledim. 22 Ocak sabahı iki bebeğimin de ağlama sesiyle hayatım bambaşka bir
anlam kazandı.”

YORUM YAP